20 Şubat, 2013

Müthiş Bir Dönem Filmi: Onegin


Ralph Fiennes ve Liv Tyler'in oynadığı, Pushkin tarafından yazılmış bir roman olan 'Eugene Onegin' den uyarlanmış harika bir dönem filmi.

Onegin genç, yakışıklı, durumu iyi, umursamaz bir şekilde Petersburg'ta hayat süren huzursuz bir karakterdir. Amcasının ölümüyle köye gitmek durumunda kalan Onegin, orada bir kız ile tanışır ve birbirlerinden etkilenirler. Cenaze ve miras işlerini bitirmesine rağmen Onegin Petersburg'a dönüşünü erteler. Hoşlandığı kız Tatyana da yaşadığı zaman göz önüne alındığında çevresinde bulunan karakterler arasında farklılığı, sorular sorması ve genel geçer fikirleri kabul etmemesi nedeniyle yadırganan bir kızdır.

Onegin'e aşık olur ve kendisinden beklendiği gibi döneme uymayan bir şekilde duygularını dile getiren şahane bir mektup yazar. Onegin ise Tatyana'yı sevse de aslında kendisine tam olarak inanmadığından, özgürlük ve rahatlığından vazgeçmeye cesaret edemediğinden, Tatyana'ya onun duygularına karşılık veremeyeceğini iletir. Yıllar sonra tekrar Tatyana'ya rastladığında mektubunda bu durumu şu şekilde ifade ediyor Onegin: 'Özgürlük ve huzurun, aşkın yerini tutabileceğini sanmıştım.'



Onegin bir akşam köyde yapılan bir dans gecesinde köyde tanışmış olduğu bir gencin nişanlısı ile dans eder, kız Tatyana'nın kız kardeşidir aynı zamanda. Onegin'i kıskanan genç adam ertesi gün onu düelloya davet eder ve sonunda genç düelloyu ve hayatını kaybeder. Bir adamı öldürmenin ağırlığına dayanamayan Onegin, köyü sessizce terk eder ve 6 yıl sonra Petersburg'a döner. Arada geçen zamanda kimse ne yaptığını, nerede olduğunu bilmez.



Bu sırada hala evlenmemiş olan Tatyana annesi tarafından, tanıdıkları ve 'bilge' bir kadına Tatyana'nın 'anormal' durumunu anlatıp akıl danışmak için götürülür. Yaşlı kadına ona, aşkı aradıkça evlilikten uzaklaşacağını bu nedenle de kendisine sunulan üç adaydan birine kendini beğendirmesini öğütler. (O kadar eski zamanda geçen bu filmdeki yaşlı kadının günümüzde hala oldukça rastlanabilir oluşu da gülümsetti). Ne de olsa Tatyana'nın kız kardeşinin nişanlısı düelloda öldürülmüş olsa da, kız bir kaç ay sonra başkası ile evlenebilmeyi düşünebilmiş, normal bir kızdır ama Tatyana normal bulunmaz, farklıdır.

Yıllar sonra Onegin Petersburg'da bir eğlencede Tatyana'yı tekrar görür ve tabi artık çok geçtir, Tatyana ona sunulan üç adaydan biri olan asker ile evlenmiştir. Onegin'in duyguları tekrar canlanır ve Tatyana'ya bir mektup yazar, Tatyana da hala seviyordur. Sonrasını izleyenler öğrenecekler, daha fazla anlatmak doğru olmaz.



Film çok sade ve karakterlerin iç dünyaları hem filme, hem de mekanlara çok iyi yansıtılmış. İlginç ve farklı bir yöntem olarak gördüm, bilinçli mi yapılmış bilmiyorum ama mekanlara ve eşyalara, hatta renklere karakterlerin özellikleri yansıyordu, iletiliyordu.

Petersburg'un soğuk ve karlı kışları, buz pateni yapan insanlar, klasik müzik dinletileri, zamanın muhteşem kıyafetleri (hem kadın, hem erkeklerde) ve tabi ki en son sahnenin şiirselliği. Bu doğal ve gizemli görüntülerde Liv Tyler'ın o duru güzelliğinin payı var elbette. Filmden sonra da hemen uyarlama olan bu filmin roman yazarına baktım ve Pushkin! Tüm taşlar yerine oturuyor, insan bir filmden daha ne bekleyebilir, mükemmel!



En çok etkilendiğim sahne sonda, Onegin Tatyana'nın yanına gelir ve onu sevdiğini söyler Tatyana evli olduğu için beraberliklerinin imkansızlığından bahsederken, neden bu kadar geç diye sorarken, şunu söyler ve ağlamaya başlar: 'Hayatım o kadar boş ve anlamsız ki, köyde olduğumuz günlere geri dönebilmek için her şeyimi, tüm bunları verebilirdim'. Bunları söylerken odanın en az eşyalı, nerdeyse bomboş ve renksiz köşesinde üzerinde bembeyaz bir elbise ile bulunmaktadır. Bu sahne ne kadar da etkileyiciydi. Filmin en güzel sahnelerinden diğeri de buz pateni yapılan sahneydi.

Tüm güzel ve duygusal sahnelerin birlikte yer aldığı bir klip ve iyi seyirler!