20 Kasım, 2012

Çivisi Çıkmış Dünya

Dünyanın çivisinin çıkması durumu ve bu duruma neden olan olayların yakın dünya tarihi çerçevesinde yalın bir dille ele alınarak incelenmesini sunuyor yazar. İlk defa Amin Maalouf kitabı okuyorum ve yaklaşık 1 yıl önce alıp, başlayıp fakat çeşitli nedenlerden bitiremediğim bir kitaptı, bitirdim.

Yakın tarih ve Orta Doğu ile ilgili gerçekler hakkında bilgilendirmesi bakımından kitap oldukça faydalı ve insanı  tarih hakkında daha fazla okumaya iten bir yanı var. Aldığı kararla ile dünyanın siyasal kaderini etkileyen Amerika'nın başkanının seçiminin sadece Amerika halkı tarafından seçilmesindeki ironiden ve çözümsüz sorunlar karşısında çırpınmadan bazı halkların adına başkalarının karar vermesinden ve onların da sadece uygulayan olmasından yakınarak başlıyor ve önemli tespitlerde bulunuyor.


İsrail'in kurulması, Arap ülkelerinde halkların çeşitli zamanlarda ve liderleri tarafından nasıl bozguna uğratıldıkları hakkında da detaylı tarihsel bilgileri verdikten sonra, yakın tarihe bakarak doğu ile batı arasındaki çatışmaları, kültürel farklılıklar çerçevesinde ele alarak tarihi olayların sebeplerine iniyor.

Sona doğru ise küresel ısınma sorununu üzerinden insanlığın karşılaştığı en basitten en karmaşığa kadar her türlü soruna yaklaşırken takındığı iki yüzlü ve realist olmayan yaklaşım tarzını ve değişen yaşam standartları ile tüketim alışkanlıklarını ele alıyor. İnsanların basit isteklerinin ve içinde bulundukları anı çok daha yoğun idrak edebilen ilkel yönlerinin biraz daha fazla üzerine giderek, bazı sorunların çözümünü nasıl da erteleyerek, çözüm yollarına koydukları engelleri de hayran olunacak şekilde realist bir yaklaşımla ele almış.

Milletlerin kültürel farklılıklarının yok sayılması sonucunda, içine kapanan ve uyum sağlamaktan giderek uzaklaşan ve hatta uyumsuzluk sebebi olan insanların çoğalması, adaletsizlik ve eşitsizlik duygularının belirginleşmesi konusunu Avrupa'daki göçmen sorunu üzerinden değerlendirmiş. Toplum içinde oluşan bu adaletsizlik, aşağılanma ve ait olamama duygularının sonucunda, göçmen milletlerin kaybolan özgüvenlerini kazanma ihtiyacını sık sık geçmişteki başarılarına bakmaları ile ilişkilendiriyor.

Zamanımızın ve halkaların içinde bulundukları buhranları ve ders çıkarılması gereken tarihi olaylara yer verirken, dayatma ve genelleşmiş fikir örneklerinden daha ziyade farklı ve eskimemiş bakış açısı ile yalın bir dili birleştirmesiydi kitabı orjinal yapan. Önemli bulduğum alıntılardan bazıları;

"Halka haysiyetini geri veren kişi ona pek çok şeyi kabul ettirebilir. Ondan kısıtlamalar, fedakarlıklar isteyebilir ve hatta buyurganca davranabilir..."

"11 Eylül'den çıkarılabilecek derslerden biri, küreselleşme çağında, hiçbir düzensizliğin bütünüyle yerel sınırlarda kalmayacağıdır..."

"Böylesi bir ahlaki ortamda, bilgiler nasıl aktarılabilir, adlarına özgürlük, demokrasi, mutluluk, ilerleme yada uygarlık dediğimiz öylesine temel ve öylesine hassas şeylerin ayakta kalması için en düşük düzeyde de olsa toplum dokusu nasıl korunabilir?"

".. ortak yaşamımızı ve hayatta kalma yetimizi şimdiye dek yaptığımızdan daha iyi yönetebilmemizi sağlayacak bir değer ölçeği oluşturmalıyız; yoksa her türlü değer ölçeğini dışlamaya yönelmemeliyiz."