30 Ekim, 2012

Fanustaki İnsanlar


Vamık Volkan'ın (Kıbrıs doğumlu, Virginia üniversitesinde psikanaliz profesörü) narsist kişilikleri analiz ettiği kitabı. Kitap iki kısım olarak; bir erkek, bir kadın birbirinden farklı iki hastasının psikanaliz öykülerinden oluşuyor.

Kitapta bir Irvin Yalom havası yakalanabiliyor, yazarın Türk olması bu alanda yazılan kitaplarının çoğunun yabancı olması sebebiyle gurur verici. Herkesin okuyup anlayabileceği, oldukça sade ve anlaşılır bir dille yazılmış. Özellikle iki farklı karakterin yoğun narsist kişiliklerinin analizleri sırasında, kişiliklerini ve düşüncelerini oluşturan her küçük ayrıntının aslında geçmişleri ve daha da önemlisi çocukluklarıyla bağlantılı oluşunu anlatması oldukça faydalı ve basit bir şekilde gerçekleşiyor. Her insanın biraz kendini sevmesi, yaptıkları ve kendi ile barışık ve mutlu olabilmesi için 'uygun miktarda' narsist olması gerektiğini de anlatmış yazar.


Freud'un da bahsettiği, çocuğun geçirdiği psikolojik gelişim evrelerinin önemi ciddi bir şekilde anlatılmış kitapta, öyle ki yazar analiz sırasında sorduğu sorular ve analiz ettiği hastaların geçmişini ve çocukluğunu da irdeleyerek tüm taşların yerine oturmasını sağlıyor ve ilişkiyi okuyucunun da rahat anlayabileceği şekilde yapıyor bunu. Karakterlerimizin oluşmasında etkili olan faktörlerden çevre, geçirilen çocukluk süreci, anne ve babanın tam olarak hangi psikolojik gelişim evrelerinde, ne derece önemli olduğunu zengin örnekler ile de aktarmış. Kendini ve insan psikolojisini daha yakından tanımak isteyenlere, çocukluğun psikolojik gelişime etkisini ve psikanalatik öykülere ilgi duyanlara kesinlikle tavsiye edebileceğim türden bir kitap.

Son olarak fanus kelimesi ile de kitabın içeriği arasında ilişkiyi de bir şekilde aktaracak olursam; fanus nesnesi narsist hastaları anlatmada kullanılabilecek uygun bir nesne, sebebi de; narsist kişilerde oluşan kişilik bölünmesi/ayrışması durumu. Hem çizmek ve vurgulamak istedikleri güçlü, güzel, zeki, başarılı kişilik yapısına  karşı saklamak istedikleri sevgiye aç, zayıf ve görünmeyen tarafları mevcut. Güçlü yönlerini korumaya almak zorunda oldukları  için fanus içinde saklıyor ve insanlara güçlü taraflarını gösteriyorlar.

Yediklerimizin ve hatta yemediklerimizin nasıl fiziksel olarak etkileri veya rahatsızlıkları varsa, çocukluk ve gençlik dönemlerinde en başta aile ve sonra çevreden alınan ve alınamayan bir takım şeylerin eksikliğinin insanın psikolojik gelişimine ve rahatsızlıklarına (genlerin etkisini bir kenara bırakırsak) olan etkisini tartışılmaz bir gerçek.

Ek bir bilgi olarak da abartılı narsisizmin tedavi edilmesi gerektiğine dair gerçeği  uzmanlar ilk olarak 1979 yılında kabul etmişler.

"Analizi bitirme evresine girince divanda yatan kişi kendini etkileyen çocukluk travmalarını ziyaret eder. Böylece ziyaret ile eskiden kendini patolojik olarak etkileyen travmaya sanki 'Hoşçakal' demektedir!"

"İnsanlar kendi tarih ve kültüründen bağımsız bir kişilik yapısı geliştiremezler."