03 Ocak, 2012

Yabancı

Albert Camus'un en ünlü romanı.


"Suçluydum çünkü annemin cenazesinde sütlü kahve içmiştim." romanı özetleyen en uygun cümle benim için. Camus hemen hemen tüm romanlarında yaşamın ölümle bitmesinden dolayı sahip olduğu o "anlamsızlığın" insana aslında umutsuzluk vermemesi gerektiğini aksine insanın her türlü duyguyu tadabilmesi ve sonucunda oluşabilecek tecrübeleri kendi hayat görüşünde barındırabilmesi için bir fırsat oluşturduğunu düşünmekte. Bunu belirtmekte öncelikle fayda vardı, Albert Camus karamsar olarak bilinebilir bazı romanlarında ama aslında vurgulamak isteği o değil bana göre.
Romandaki karakter (Meursault), eşi olmayan, normal yaşamda da rastlanma ihtimali çok düşük olan bir karakter. Karakter hakkında çok fazla detaya girmek istemiyorum, kesinlikle okunması gereken bir kitap ve anlaşılmaya çalışılması gereken bir karakter var ortada. Anlaşılmaması veya yanlış anlaşılma ihtimali tüm kitabın boşuna okunması ve saçma bulunmasına sebep olabilir.
Meursault aslında bir miktar, her birimizin sahip olması gereken özelliklere sahip, fazlasıyla da uç bir karakter toplumun genel geçer kuralları düşünüldüğü zaman. Annesinin ölümü, onu seven kadın Maria'ya karşı olan duyguları, kendi ölümü karşısında umursamazlığı bir nevi ölümle sonuçlanan hayatın insan mantığına saçma gelen yönünü göze sokuyor ve buna karşı tepkisizlik tepkisini ortaya koyuyor. Bir anlamda pasif direnişi temsil ediyor.
Hayatlarımızı anlamlandırmaya çalışırken bazen, bu konuda hep eksik olduğumuz bir an gelir, o anda hissedilenlerin yazılmış halidir bu kitap, bazı yerlerinde ise insanın kendine dahi itiraf edemediği, fakat farkına vardığı duyguları da yoğun bir şekilde barındırıyor.
Bu kitaptan esinlenerek çekilmiş olan Zeki Demirkubuz'un Yazgı adlı filmi ise, kitap okunduktan sonra veya önce mutlaka izlenmeli. Kitabın daha iyi anlaşılması için gerekli olan alt metinler daha rahat bulunabilir filmde. Senaryoda bazı yerler değiştirilmiş olsa da bazı noktalarda kitaptan daha derin bir analiz çıkıyor önümüze.
Yazgı (IMDB)

Filmin en önemli sahnelerinden biri;