19 Ekim, 2012

Veciz Sözler


Barış Bıçakçı, bu kadar iyi kitaplar ile bu denli az biliniyor olması pek anlaşılır gibi değil, şu ana dek üç kitabını okuduğum için kendisinden emin olduğum yazarlar listesine girdi. İlk okuduğumda yazarı, daha önce okumuş olsaydım diye hayıflandım fakat aslında tam zamanıymış okumanın, bunu da okudukça anladım yine.

Kitap, Veciz Sözler adlı bir radyo programlarına katılan farklı yerlerde yaşayan, farklı profillerdeki insanlardan bahsediyor. Baş kahramanımız da Sulhi. Kendisi de ara sıra programa katılarak önceden belirlenmiş konular için veciz sözler söylüyor. Sözlerin arasında serpiştirilmiş hikayeler sayesinde Sulhi'nin, arkadaşı Hasan'ın ve aşık olduğu kadınların hayatlarına biraz daha yakından bakıyoruz, Sulhi'nin sevilme isteği, edebiyatın hayatına olan etkileri ile arkadaşlık ilişkileri de işlenen konular arasında.

Kitap bittikten sonra Bıçakçı'nın Sulhi adlı kahramanı ile Atay'ın Selim kahramanı arasındaki benzerlik gülümsetti. Hayatlarının paralelliği ve karakterlerin neredeyse birebir örtüşen yönleri düşünüldüğünde Veciz Sözler, Tutunamayanlar'ın küçük bir kısmı gibi. Zaten kitaplarında Oğuz Atay'a yaptığı göndermeler hoş ve meşhur.

Ayrıca hiç sevmediğim Ankara'ya bile ruh katabiliyor Bıçakçı'nın kitapları, o derece becerikli yazma konusunda.

'Sanki ses telleri söylemek ve söylememek arasında gerilmişti.'

'Bir cezaydı onun için okul. Güçlü çenesiyle onu boynundan yakalayan yırtıcı bir hayvandı ve bu hayvanın dişlerini geçirdiği yeri beyaz gömleğinin sert yerlerini gizliyor, lacivert bir kravat bu saldırıya toplumsal bir gereklilik süsü veriyordu.'

'Sulhi Dostoyevski okuyunca, insan toprağının altını üstüne getiren bir köstebeğe dönüşmüştü.'

'Her şeye gülünç bir umutla başlıyordu insanlar.'

'Aile bir mayın tarlasıdır, birey olmak için oradan sağ salim çıkabilmek gerekir.'

'İş görüşmelerine yanında bir Bond çantasıyla gitmek istiyordu Sulhi; görüşmenin ortasında çantayı açıp içinden pişmiş bir yumurta çıkaracak ve adamların gözü önünde masaya vurarak kabuğunu kırıp soyacak, sonra da, sarısı ile beyazının temas ettiği kısımları morarmış yumurtayı tuzlayıp yiyecekti!'