Nazife Şişman'ın 'Yeni İnsan- Kaderle Tasarım Arasında' kitabı da bu soruları farklı bakış açıları ile bütünleştirdiği fikirleri ışığında özet bir şekilde ele almış.
Günümüzde insanlığın eğilimi şu şekilde; teknoloji ve bilim ne kadar fazla ve çabuk ilerler, gelişirse o kadar iyidir hemen pratik hayatta sorgusuz kullanmak gerekir. Durup, soluklanıp farklı açılardan bu gelişmeleri sorgulamak ve uygulama noktasında gerekliliğini, ileride neden olabileceklerini düşünüp araştırmak tamamen zaman kaybıdır. Hatta bu tip insanlar 'yenilik karşıtı', 'gerici' olarak yaftalanmalıdır. Aslında kesinlikle bilimin ve teknolojinin canlı hayatı söz konusu olduğunda sergilediği despotizmine izin verilmemesi, bu nedenle de hem bilim insanlarının, hem toplumun aydın ve düşünür kişilerinin de gelişmelerin hızına da paralel şekilde çözüm ve öneriler geliştirerek fikirlerini tartışmaya açmaları gerekir ki bu şekilde var olan determinist yapının aslında öyle olmaması gerektiği hissedilsin.
İnsanların zeki, güzel ve başarılı olanlarının seçilip klonlanması, hasta çocuklara doğmadan önce müdahale edilmesi, taşıyıcı annelerin, babası sperm bankasından market reyonundan ürün seçer gibi seçilen çocukların varlığı, bunlardan bazıları mevcutta örneği bulunmayan fakat belki de yakın zamanda olabilecek farklı özelliklerde biyoteknoloji alanında gelişmelerin örneklerin en uçları. Bu konuların sınırları tartışılırken bireylerin özgürlükleri ve bir takım şeyleri yapma hakları olduğu gibi masum bir düşünce zemininden yola çıkılmış olsa dahi, tüm insanlığı ve geleceğini ciddi şekilde etkileyecek olan türden gelişmeler o kadar hızlı ki bir çok yönüyle tartışılmadan, olası sonuçlarına bakılmadan uygulamaya geçiriliyorlar çoğu zaman. Netice olarak şu an olmasa dahi ilerde bu tür gelişmeler sistematik olarak planlanmış ve optimize edilmiş insan 'üretimi' alanlarının açılmasına ve akabinde pazar oluşmasına dahi zemin hazırlayacaktır.
Tam bu noktada aklıma Jude Law'ın başrolünde olduğu 'Repo Man' filmi geliyor. Filmde organ bankasından taksitli olarak para karşılığı organ alan hasta insanlar ve onların paralarını ödemediklerinde canlı iken vücutlarından organlarını alan yasal bir şirket çalışanın insancıl olmayan ama gelecekte olması muhtemel hikayesini anlatıyor. Şu an mevcut olan bir çok şey, eskiden birer bilim kurgu konusu değil miydi zaten?
Bilim sayesinde insanlığa sunulan gelişme ve faydalı ilerlemeler tabi ki kullanılmalı fakat bazı noktalarda çok iyi tartışılmadan uygulamaya geçirilen ve iyi olduğu düşünülen uygulamalar, ilerde insanlığın sonunu hazırlayan daha iyimser olursak insan türüne zarar veren sonuçlar oluşturabilirler. En basit eşyayı bile satın alırken tüm yönleri ile inceleyen insanoğlu bu denli önemli ve büyük kitleleri etkiileyen sonuçları olan konuları düşünüp, tartışmadan olası etkilerini konuşmadan uygulama yolları araması çok da mantıklı gözükmüyor.
Kitap biraz daha uzun ve etik/ahlak anlamda derinlikli incelemeye sahip olabilirdi, bu bir eleştiri değil sadece konuya doyamamak da denilebilir. Bu konular hakkında düşünen ve yazan insanların olması, konuları gündemde tutmak açısından faydalı.
Okuyunuz, okutunuz!