Dünyaya çarpmak üzere olan bir gezegenin yarattığı gerilimi
Amerikan bilim kurgu filmi klişelerinin aksine oldukça farklı bir şekilde ele
alan bir film olmuş. Her zaman toplum olarak, hep beraber gezegenin dünyaya
yaklaşıyor oluşu ve sonrasında çarpma sahnesi yerine, tek başına gerilimi aile
bireylerine yaşatmayı becerebildiği için etkileyiciydi. Hayatın değerli
oluşunu, aslında bir kez veriliyor olmasını, sonuna kadar ve bu denli yoğun
yansıtabilen bir film izlememiştim daha önce. Bu bakımdan etkileyici.
Düzenli, bilime inanan ve aile bireylerini yatıştıran,
görsel şölen diye gezegenin yaklaşıyor oluşunu izlettiren baba karakterinin
ise, karısının ilaçlarını içerek intihar etmesi de çok yerine oturmuş. Justine
için nispeten daha kolay, diğerleri için oldukça zor ve ağır bir tecrübeydi.
Diğer taraftan filmin özüne gelebilmek için, ilk yarıda
karakterlerin tanıtımının ve düğün sahnelerinin uzatılması bir çok seyirci için
sıkıcı gelmiştir tahminim.
Bu film bana ‘the tree of life’ı hatırlattı. Görsel
açıdan ve çekim teknikleri ile iki film birbirine oldukça benziyor, konuları
tamamen farklı olsa da. Filmde Justine’in major depresyon sahnelerini yoran ve
ağır sahneler olması sebebiyle izlerken biraz ağır buldum.
Sabırla izlenmesi gereken, derin düşündürten, ürperten, mavi
ve soğuk bir film bu. Ama unutulacak cinsten bir film değil kesinlikle.
Kesinlikle de sinemada izlenilmesi gerekiyor.