14 Mayıs, 2013

Çalıntı Hayat (The Words)

İyi bir yazar olma hayali... Hayaller, istekler varsa bir miktar hırs beraberinde geliyor otomatik olarak. Hırslar yanlış eylemlerde bulunmaya yol açabiliyor çoğu zaman. Ruhi Mücerret’in de dediği gibi ‘dünyaya bağlanmadan, hayatı dolu dolu yaşamak’ dengesinin sağlanmasındaki başarının tam da ortasından geçiyor hayat sınavı.


Sürekli yazan, bu yola bir anlamda baş koymuş hırslı bir genç yazar çeşitli yayınevleri ile görüşerek kitabını yayınlatmayı planlar. Neredeyse tamamından farklı nedenlerden ötürü red cevabı alınca; hem motivasyonu azalır, hem de para kazanmak ve günlük yaşamını devam ettirme zorunluluğuna yenik düşmeye başlar. Paris’de balayında eşiyle birlikte girdikleri bir antikacıda güzel bir deri çanta görürler. Eşi, yazara eski bir deri çantayı hediye eder. Evlerine geri döndükleri bir gece yarısı romanı için yazmaya çalışırken bulduğu eski çantanın içerisinden çıkan bir roman taslağı bundan sonra vermesi gereken çok büyük bir sınavın başlangıcını oluşturur.




Neredeyse 50 yıl öncesine ait bir savaşın ortasında yaşamış, aşık olmuş, çocuğunu kaybetmiş gencin çok acı duyduğu bir anda, bir çırpıda yazdığı roman taslağından çok etkilenen yazar, bunu bilgisayarında tek kelime değiştirmeden kopyalar. Yayınevlerinin karşısına bu defa kendi adını taşıyan ama tek kelimesi bile kendine ait olmayan bir roman ile çıkar ve kitabın basılmasına karar verilir. Bundan sonrası tam da beklendiği gibi bestseller olma ve ünlü bir yazar olmayı da beraberinde getirir.



Rüya gibi bir hayatın yanında daha da hızlı olarak gerçek hayat bir şekilde ilerlemektedir. Bir gün parkta artık yaşlanmış olan romanın esas yazarı, kitabı kopyalan genç yazar ile bilinçli bir karşılaşma ve konuşma yapar. Yaşlı yazarın köşeye sıkıştırması ve sorularına maruz kaldıktan sonra kitabın onun olmadığını itiraf eder genç ve hırslı yazarımız.



Film tam burda düğümü çözer gibi olsa da bu noktada bir yol ağzına gelerek, deyim yerindeyse bir çatal daha yaparak marjinalleşir. Bu tarz aksiyonlar riskli ve filmi ya batıran ya çıkaran aktiviteler olarak karşımıza çıkıyor. Fazlaca spoiler vermeden ve tamamını anlatmadan aslında bu iki yazardan oluşan hikayenin, başka bir yazarın hayatının bir parçası olduğunu da filmin sonunda anlıyoruz. Bu noktada film zaten orjinal ve doluyken, daha da orjinalleşerek sonuna dek seyirciyi sürükleyen bir olay örgüsüyle devam ediyor. Konu edebiyat olunca ve filmin konusu olan romanın da filmde detaylarına girilmesi ve sağlam hikayesinin olması gibi nedenlerden ötürü toplamda çok güzel bir film karşımıza çıkmış oluyor.

IMDB